SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 711 >>

باب: قول الله تعالى: {فأما من أعطى واتقى. وصدق بالحسنى. فسنيسره لليسرى. وأما من بخل واستغنى. وكذب بالحسنى. فسنيسره للعسرى} /الليل: 5 - 10/. (اللهم أعط منفق مال خلفا).

27. (Bir ayet, Bir Hadis) Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başanlı kılarız). Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez. [Leyl 5-11]   "Allah'ım! Malını infak eden kimseye, infak ettiğinin yerini dolduracak (yeni bir mal) ver."

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني أخي، عن سليمان، عن معاوية بن أبي مزرد، عن أبي الحباب، عن أبي هريرة رضي الله عنه: أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (ما من يوم يصبح العباد فيه، إلا ملكان ينزلان، فيقول أحدهما: اللهم أعط منفقا خلفا، ويقول الآخر: اللهم أعط ممسكا تلفا).

 

[-1442-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Her gün, dünyaya iki melek iner ve bunlardan biri, Allah'ım! infak eden kişiye, yenisini ver.' Diğeri de, Allah'ım! Vermeyen'in malını telef et' der."

 

 

AÇIKLAMA:     Zeyn İbnü'I-Müneyyir şöyle demiştir: "Buharî yukarıdaki konuyu sadakayı teşvik eden diğer konuların arasına koymuştur. Çünkü o, sadaka ile gözetilen özel maksadın, hayır yollarında infak etmeye teşvik anlamına geldiğini anlatmak İstemektedir. Yine verilen sadaka, ahirette sevap getireceği gibi dünyada da onun yerine başka bir mal verilecektir."

 

Hadiste, "Vermeyen kimseye telef ver" şeklinde kullanılmıştır. Burada "ver­mek" kelimesi, "infak eden kişiye yenisini ver" sözü ile benzerlik göstermesi için kullanılmıştır. Çünkü gerçekte "telef verilecek bir şey değildir. Ebu Hüreyre ha­disinde hem veren hem de cimrilik eden için "verme" sözü kullanılmıştır.

 

Yukarıdaki ayette, hayırda infak eden kişiye kolaylık sağlanacağı vaad edi­lirken, cimrilik edene ise zorluk verileceği belirtilmiştir. Ayette zikredilen "kolay­laştırma" dünya ve ahiretle ilgili durumlardan daha geniş bir alanı kapsamakta­dır. Meleğin, "yenisini ver" şeklindeki duası her iki anlama da gelebilir. Diğer meleğin, "telef et" şeklindeki duası ise, bizzat o malın telefi olabileceği gibi mal sahibinin telef olması anlamında da olabilir. Bu son anlama göre, başka şeylerle meşgul olduğu için iyi amelde bulunmanın sevabından yoksun kalması kasdedilmiş olur.

 

Nevevi şöyle demiştir: övülmeye layık olan infak, Allah'a itaat anlamı taşı­yan şeylere, aile efradına ve misafirlere yapılan harcamalardır.

 

Kurtubî İse şöyle der: (Buradaki hüküm) hem farzları hem de mendup sa­dakaları kapsar. Mendup olan sadakayı vermeyen kişi buradaki bedduayı haketmez. Fakat eğer kişi aşırı bîr şekilde cimri olur, sadaka verse bile nefsini bu şekilde temizleyemez ise bu durumda söz konusu hüküm onu da içine alır.